DİĞER GALERİLER
YORUMLAR
Çünkü çocuk kulaksız olarak doğmuştu. Zamanla çocuğun duyma melekesine sahip olduğu anlaşıldı. Yalnız, yüzünün görüntüsü hiç de iyi değildi. Bir gün, çocuk okuldan hüngür hüngür ağlayarak eve döndü ve kendisini annesinin kollan arasına attı. Küçük çocuk gözyaşları içinde annesine şöyle diyordu; “Benden büyük bir çocuk bana ‘kulaksız’ dedi.” Artık büyümüştü. Kulakları olmadığı halde güzel olduğu belli idi. Arkadaşları arasında da kendini sevdirmişti. Kulakları olmadığı için sınıf başkanlığına seçilememiş, fakat birer şiir, edebiyat ve müzik ödülü kazanmıştı.